Kaç Tane Rock Türü Var? Bir Yolculuk
Bugün bir an var ki, o anı unutmak ne mümkün… Kayseri’nin soğuk bir akşamında, dışarıda kar yağıyor. O karın altında yürürken birden aklıma takılan soru: “Kaç tane rock türü var?” Gerçekten de bu soruyu ne kadar çok düşündüğümü hatırlamıyorum. Ama o akşam, müziğin dünyasında kaybolduğum o anı hatırladıkça, içimde bir sıcaklık hissettim. Belki de bu yazıyı yazarken, o soğuk akşamın bana hissettirdiklerini aktarmaya çalışıyorum.
Bir Anı, Bir Şarkı
Bazı anlar vardır, sanki bir şarkı gibi gelir. Bir anı hatırladığında, bir müzik parçasının melodisi zihninde çalmaya başlar. İşte benim de o akşam yaşadığım gibi bir şey oldu. Yolda yürürken, cebimden kulaklığımı çıkarıp, telefonumdan eski bir rock şarkısı açtım. “Led Zeppelin – Stairway to Heaven”… Bu şarkıyı ilk dinlediğimde, tam anlamıyla rock müziğin dünyasına adım atmıştım. O zamanlar bu müziği sadece gürültü gibi duyuyordum ama şimdi her bir nota, her bir akor, ruhuma dokunuyordu.
O akşam, yolun sonunda bir kafeye oturduk. Yavaşça sıcacık bir çay siparişi verdim ve derin bir nefes aldım. Bazen insanlar bir kafeye gitmek için değil, sadece bir anı yaşamak için giderler. O anın içinde kaybolmak, zamanın nasıl geçtiğini unutmak istersin. O kafede otururken birden gözlerim döndü ve masada oturan arkadaşım Ali, rock müziğin ne kadar geniş bir yelpazeye sahip olduğunu sordu. “Kaç tane rock türü var?” dedi. İlk başta gülüp geçtim. “Ne kadar çok olursa olsun, hepsi benim ruhumu doyuruyor” diye yanıt verdim. Ama sonra düşündüm, gerçekten ne kadar çok rock türü vardı?
Bir Türden Fazlası
Rock müziği hakkında düşündükçe, aklımda bir sürü tür belirmeye başladı. Punk rock, heavy metal, alternatif rock, indie rock… Hepsi bir arada, sanki hayatın farklı renkleri gibi. O an fark ettim ki, her bir tür aslında farklı bir duyguyu, farklı bir bakış açısını yansıtıyordu. Punk rock ile öfke ve isyanı, indie rock ile huzursuzluk ve arayışı, heavy metal ile güç ve karanlık duyguları hissedebiliyordum. Her biri, farklı bir dünyaya açılıyordu. Tıpkı bir insanın hayatında yaşadığı farklı dönemler gibi. Yaşadığın duygulara göre değişen bir müzik dünyası.
Ali’ye soruyu tam olarak cevaplayamadım, çünkü rock müziğin türleri benim için kelimelerle anlatılacak kadar basit değil. O gece kafede, Ali’nin sorusuna tam olarak cevap veremedim ama içimde bir his vardı; belki de rock müzik, hayatta hissettiklerimizi bir araya getiren bir yolculuktu. Bir yolculuk ki, her adımda farklı bir türün kapısını aralıyordum. Duygularım ne kadar karışıksa, müzik dünyası da o kadar çeşitliydi. Bazen neşeyle dolup taşarken, bazen hüzünle, bazen de yalnızlıkla… Ve her bir duyguyu başka bir rock türüyle anlatabilirdim.
Hayal Kırıklığı ve Birkaç Türün Geçmişi
Bazen hayal kırıklıkları da olur. Hani bazı rock türlerine bakarsınız, büyük bir heyecanla, çok daha fazlasını bekleyerek dinlersiniz ama beklentileriniz karşılanmaz. Bu da oluyor. Özellikle rock’ın alt türlerinden bazıları, zaman zaman yetersiz gelebiliyor. Ama bu hayal kırıklığı da bir şekilde müziğin bir parçası. Çünkü zamanla, bazı türlerin aslında senin duygularını anlatmaya yetmediğini fark ediyorsun. Mesela, klasik rock’ı ilk dinlediğimde, dünyayı değiştirecekmişim gibi hissediyordum. Ama zamanla, o eski şarkılar bana dar gelmeye başladı. O hayal kırıklığını hissettiğimde, alternatif rock’a yöneldim. Bir de düşündüm, “Bu kadar çeşitlilik varken, neden bazı türler sanki kaybolmuş gibi hissediliyor?”
Bir Umut Arayışı: Rock’ın Geri Dönüşü
O akşam kafede, şarkılar çaldı, sohbet sürdü, ama bir şekilde içimde bir umut ışığı belirdi. Rock müziğin türleri ne kadar çok olsa da, her biri bir şekilde geri döner. Çünkü müzik, hepimizin içinde var olan duygulara hitap eder. Belki bir türün modası geçer ama müzik her zaman kalır. Öfke, hüzün, mutluluk, yalnızlık, özgürlük… Rock bu duyguları yıllarca anlatmaya devam edecek. Hangi türü dinlersen dinle, o anı yaşadığın anda sana kendini en yakın hissedeceğin bir melodi, bir akor, bir riff bulacaksın.
Ve belki de rock’ın sayısız türü arasında, en çok kendimizi bulduğumuz türün, bir zamanlar dinlediğimiz ilk şarkı olacağını keşfedeceğiz. O gün geldiğinde, belki de şu soruyu tekrar soracağım: “Kaç tane rock türü var?” Ama bu sefer cevabım daha kesin olacak. “Bir tane var: Herkesin kendi rock’ı.”